Muhammed Emir AKYOL / Youth Think Tank Genel Sekreteri
Bir tarafı uçsuz bucaksız çöllerden, ortası Nil Nehrinden ve diğer tarafı da Kızıldeniz’den oluşan kadim medeniyet Mısır’ı tanıtacağımız gezi yazımızla karşınızdayız. Yönetim kurulu başkanımız Mehmet Ali KESKİL; Hak ve Hürriyetler Politika kurulu yöneticimiz Rıdvan Buğra ÖZDEMİR ile 8 günlük bir seyahat gerçekleştirdik. Seyahatimiz süresince Mısır’dan 5 şehri (Hurhgada, Luksor, Kahire, İskenderiye ve Şarm el Şeyh) derinlemesine gezme fırsatı bulduk. Bu yazımızda Mısır’da yapılacakları farklı bir perspektifle ifade etmeye gayret edeceğim. Köklü bir geçmişe sahip kadim Mısır’ı gezmek için 8 gün bile yetersiz kalabilir. Bu anlamda pratik bilgileri sunmaya çalışacağım.
Hükümetler arasındaki diplomatik ilişkiler Mısır’la olan trafiğimizi doğrudan etkilemişti. Vizeyle alakalı sorunlar yaşayanları duymuş olmanız muhtemel. Bu süreç 15 Nisan 2023’te farklı bir hal aldı, ilişkiler normalleşmeye başladı. Şarm el Şeyh’e vizesiz olarak gidilebiliyor ancak Mısır valiliklerle yönetilen, 29 valiliği bulanan (muhafaza olarak da ifade ediliyor) bir ülke. Dolayısıyla Şarm el Şeyh dışındaki bölgeler için vizeye ihtiyacınız olacak. 15 Nisan 2023 itibariyle kapıda vize uygulamasına geçilmiş. 25 dolar karşılığında kısa sürede alabileceğiniz bu vizeyle ülkeye giriş imkânı elde edebilirsiniz. Pasaport memurları neredeyse hiç soru sormuyor. 25 dolar vermeniz Mısır’ı gezmek için yeterli oluyor.
Mısır son dönemlerde vatandaşlarımız için popüler bir gezi noktasına dönüştü. Türk Lirası’nın Mısır Pound’u karşısında (Cüneyh) daha değerli olması, yakıt ve konaklama gibi masrafların uygunluğu bu noktayı tercih edilir kılmış. Bu durum uçuşlara da yansımış. İstanbul’dan Mısır’ın birçok noktasında direkt uçuşlar mevcut. Biz bilet fiyatının uygunluğu sebebiyle Sabiha Gökçen – Hurghada hattını tercih ettik. Hurghada’dan 2,5 saatlik bir otobüs yolculuğuyla Luksor’a ulaştık. Doğrudan Kahire, İskenderiye ve Şarm el Şeyh’e ulaşabileceğiniz uçuşlar da var. Ücret bakımından uygunluk ve sizin ziyaret planınıza göre herhangi birini tercih edebilirsiniz. Aşağıda ekibimizle izlediğimiz rotayı paylaşıyorum:
İstanbul >> Hurghada >> Luksor >> Kahire >> İskenderiye >> Şarm el Şeyh
Rotada Hurghada’yı aktarma noktası olarak kullandık ve fazla durmadık. Genellikle tatil yapmak için tercih edilen bir şehir. Kızıldeniz’e kıyısı var. Bununla birlikte Şarm el Şeyh dönüş için kullandığımız bir noktaydı. Burayı da Antalya, Muğla gibi düşünebilirsiniz. Kızıldeniz’in sularında serinlemek, çölde safari yapmak ve yine Kızıldeniz’in berrak sularında dalış yapmak; eşsiz balık türlerini doğrudan gözlemlemek için çok ideal bir lokasyon. Fiyatların da Türkiye’den uygun olduğunu belirtmekte yarar var. Deniz tatili planı olanlar için Hurghada ve Şarm el Şeyh gayet mantıklı olacaktır. İki destinasyona ilişkin detaylı açıklamalar, fiyat skalaları içeren çok sayıda video mevcut. Tekrara düşmemek adına bu yazıda Luksor, Kahire ve İskenderiye’de neler yapılır bunları ifade edeceğim.
Şehirler arası geçişlerde otobüs ve uçakla seyahat imkânları bulunuyor. Yakıtın ucuz olması otobüs fiyatlarına doğrudan yansımış. Bütçenizi verimli kullanmak adına otobüs kullanmayı tercih edebilirsiniz. GoBus adından bir şirket var. Otobüsleri yeni ve bilet fiyatları uygun. Yollar da coğrafi yapının bir sonucu olarak düz ve geniş. Uzun süreli otobüs yolculukları beni yormaz diyorsanız şehir geçişlerinde GoBus tercih etmek ideal. Biz tüm noktalara erişim için otobüs yolculuğu yaptık. 12 saati aşan seyahatimiz de (İskenderiye >> Şarm el Şeyh) oldu. Tercih sizin.
Luksor’dan başlayalım. Burada Krallar Vadisi ve vadi içerisinde çok eski mezarlar var. Vadinin olduğu nokta şehirden biraz uzakta. Dolayısıyla taksi kullanmanız gerekecek. Vadiye giriş ücretli; eğer öğrenciyseniz ve bunu belge ya da kartla ibraz ediyorsanız ücretin yarısını ödüyorsunuz. Öğrenciliği devam eden okuyucularımız için öğrenci kimliklerini yanlarına almalarını tavsiye edebilirim. Bununla birlikte Mısır’ın genelinde yaşayacağınız bir sorun var: Aşırı ısrarcı, sizi bezdiren esnaflar, taksiciler. Özellikle Luksor refahın düşük olduğu, yoksulluğun yaşandığı bir bölge. Otobüsten indiğiniz andan itibaren etrafınızı günlük tur satanlar, taksiciler sarıyor ve sizi ziyadesiyle bunaltıyorlar. Buna hazırlıklı olarak gitmek gerek. Kıyasıya pazarlık yapma becerisi kazanmanız için eşsiz bir bölge. Söylenen fiyatın %70’inin altına fiyat almamız 30-40 saniye sürüyordu. Dolasıyla özellikle taksicilere bu bölgede dikkat etmek önemli. Bir şekilde Krallar Vadisine ulaştıktan sonra birçok mezar ve kalıntıyı ziyaret edebilirsiniz. Cüzi ücret karşılığında rehber hizmeti de satın alınabilir. Krallar Vadisi dışında Karnak Tapınağı, Luksor Tapınağı ve çeşitli müzeleri de gezebilirsiniz. Buradaki ısrarcı tüccarlar ve taksiciler bizi bir hayli bunalttığı için zamanımızın büyük kısmını Krallar Vadisinde geçirmeyi tercih ettik. Diğer noktalara gitmek sizin inisiyatifinizde diyelim. Luksor’la ilgili son notumuz da Cuma namazını kılma şerefine nail olduğumuz Ebu Haccac Cami ile ilgili. Luksor Tapınağı’nın üzerine inşa edilmiş bu caminin mimarisi ve özellikle minaresi oldukça etkileyici. Öyle ki caminin açık alanda ibadet etme bölmesinden Luksor Tapınağı’nın içini görebilirsiniz. İslamiyet, Kıptilik ve Firavun medeniyetlerinin buluşma noktası olarak görülen bu eseri muhakkak görmek gerek.
Luksor sonrasında ülkenin başkenti Kahire’ye geçtik. Kahire’yle ilgili izlenimlerimizi aktarmadan önce şunu belirteyim. Fiyatların uygunluğu sebebiyle her yere taksiyle gidebildik. Aynı zamanda Kahire’de Uber, InDrive gibi uygulamalar aktif olarak kullanılıyor. Sizi bunaltacak esnaflarla hiç muhatap olmadan ödemenizi öncesinden yaparak (kredi kartı da kullanılabilir) konforlu şekilde seyahat edebilirsiniz. Tabi Kahire’nin trafiğinin İstanbul’a rahmet okutacağını da buradan ekleyelim. Yoğun saatlerde metro ya da yürüme seçenekleri de aklınızın bir köşesinde dursun.
Kahire’de Giza Piramitleri, Tahrir Meydanı gibi simgesel yapılar var. Bu yapılara ilişkin çekilmiş çokça video, yazılmış eserler mevcut. Kahire dendiğinde akla doğrudan piramitlerin gelmesi olağan tabi. Ancak Kahire’de İslam Medeniyetinin izlerini taşıyan çarşılar, camiler ve eserler de var. Genellikle bu eserler gezilerde pas geçiliyor. Biz de ekibimizle bilhassa bu noktaları gezmeye çalıştık. Sonraki satırlarda bu noktalara ilişkin izlenimlerimizi aktaracağım.
Han el Halili Çarşısı bu yapıtların başında geliyor. Bizdeki kapalı çarşıyı andıran bu kompleksin ucu bucağı yok. Hele ki tüccarlarla çetin pazarlıklara girişirseniz zamanın nasıl geçtiğini anlamayabilirsiniz. Ancak hediyelik eşya almak istiyorsanız, şehrin dokusunu iliklerinize kadar hissetmek gibi bir gayeniz varsa bu çarşı mutlak suretle ziyaret edilmeli. Cıvıl cıvıl bir ortam var. Çarşıda uğradığımız ilk nokta Fişavi Kahvesi oldu. Bu mekan çeşitli rivayetlere göre Mısır’ın en eski kahvesi olarak belirtiliyor. Bizim için ayrı bir önemi de var. İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif ERSOY, Mısır’da bulunduğu süre zarfında sıklıkla buraya uğrarmış. Naneli çay, kahve gibi ürünler servis ediliyor. Fazlasıyla kalabalık ve gürültülü bir yer olduğunu belirtebilirim. Aşağıda paylaştığım fotoğraf bunu kanıtlar nitelikte. Uğramanız şiddetle tavsiye olunur.
Görsel 1: İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un Soluğunu Hissettiğimiz Mekan: Fişavi Kahvesi

Çarşının karşısında ismine üniversitesinden aşina olduğunuz El-Ezher Cami var. İkindi namazını burada kılmak nasip oldu. Cami fazlasıyla hacimli. Geniş bir avlusu ve iç mekânı var. Burada dikkatimizi çeken nokta şu oldu. Caminin içine girdiğinizde solunuzda bilgisayarlar ve masalarla çevrilmiş bir alan; sağınızda da masa ve sandalyelerle bölmelendirilmiş bir kısım var. Bilgisayarların olduğu kısımda hafızlık yapan öğrenciler ve onları dinleyen hocaları vardı. Derslerini orada veriyor, ezberlerini o kısımda yapıyorlarmış. Sağdaki masalı sandalyeli bölmenin ise namaz vakitleri dışındaki zamanlarda dini sohbetler oluşturulmuş bir alan olduğunu öğrendik. Hanımefendilerin oluşturduğu sohbet halkaları da var gençlerin oluşturdukları da. Bizim camilerimizde pek tanıklık etmediğimiz bir durumdu açıkçası. 7/24 yaşayan cami konseptine tam olarak uyuyor. Yolunuz düşerse muhakkak El Ezher Cami’ye uğramanızı tavsiye ederim. Ortam ziyadesiyle hoş. El Ezher Cami’nin tam karşısında da Hüseyin Cami yer alıyor. Şehrin ikonik ve simge yapılarından bir diğeri. İçerisinde Hz. Hüseyin’in türbesi de yer alıyor. Ferah bir iç mekâna sahip bu caminin içinde de sohbet halkalarına rastlamanız oldukça mümkün. Bölgenin ibadet alanlarına yaklaşımı özgün nitelik barındırıyor. İfade ettiğim yerlerin haricinde Han el Halili çevresinde irili ufaklı çok sayıda cami ve türbe de var. Yürüyerek ziyaret edilebilen bu noktalar için zaman planlamasını iyi yapmak gerekiyor.
Kahire sonrasında 3 saatlik bir yolculuğun ardından İskenderiye’ye ulaştık. İskenderiye, Akdeniz kıyısı boyunca uzanan çok hoş bir şehir. Konakladığınız yer yüksek ihtimalle deniz manzaralı olacaktır. Burada da ziyarete değer çokça yapı var. Murtaza Bahçesi, Mücevher Müzesi gibi mekânları ziyaret edebilirsiniz. Bu yapılara ek olarak İskenderiye Kütüphanesi’ne mutlaka uğramak gerek. Cüzi bir ücret karşılığında erişilen bu köklü yapının içerisinde sergi alanları ve basılı binlerce eser var. Elektronik kaynaklara erişim için de bilgisayarların olduğu bölümler mevcut. Haritaların olduğu kısım bizi oldukça etkiledi. Aynı zamanda kütüphane içerisinde hediye alabileceğiniz ufak bir mağaza da var. Hatıra amaçlı hediyelikler satılıyor. Değerlendirilebilir.
8 günlük gezimizin özeti bu şekilde. Mısır tıpkı ülkemizde olduğu gibi gerek doğal güzellik gerekse tarihi yapılar bakımından oldukça zengin bir ülke. Her dünya görüşünden insana hitap eden bir yer. Bu anlamda özellikle Kahire, Luksor ve İskenderiye okuma yapılarak gidildiğinde fazlasıyla öğretici şehirler. Aynı zamanda harcamalar bakımından da makul. Şartlar olgunlaştığında ziyaret edilebilecek bir rota. Yazıyı Mısır’a dair altın önerilerle noktalayacağım:
- Pazarlık sünnettir önermesi Mısır dışındaki yerler için geçerli olmalı çünkü burada pazarlık farz:) Pazarlık yapmanın sınırı olmadığı kabulüyle sonuna kadar gidin.
- Yerel taksiciler sizi bunaltır ve fahiş fiyatlar sunabilir. Aynı zamanda güvenlik sorunu da var. Uber ve muadili uygulamaları tercih edin.
- Han el Halili’ye uğramadan olmaz. Girebildiğiniz kadar dükkâna girin, fiyat alın. En makul olanı tercih edin.
- El Ezher Cami’de vakit geçirin, okumalar yapın.
- Yanınızda dolar da bulundurun, Mısır Poundu da. Doları güvenilir yerlerde bozmaya gayret edin. Turist olduğunuzu anlayanlar dolarınızı bozma teklifiyle size gelirse reddedin.
- Fazlasıyla besleyici yerel lezzet Koşari’yi deneyin.
Görsel 2: İskenderiye Murtaza Sarayı’na Ait Bahçe // Sessizliğiyle eşsiz bir alan, tefekkür için ideal

Görsel 3: İslami Kahire’den Bir Kesit: Han el Halili İçerisindeki Camilerden Sadece Birisi

Görsel 4: Geniş Avlusuyla 7/24 Aktif Bir İbadethane: El Ezher Cami

Görsel 5: İslam Alimlerinden Kesitler: İskenderiye Kütüphanesinden Bir Kare

Görsel 6: Tahıl Dolu Bir Besin Deposu: Koşari

Görsel 7: İskenderiye Kütüphanesinin Eşsiz Mimarisi

Görsel 8: Luksor Tapınağı Üzerinde Bir Şaheser: Ebu Haccac Cami
