Muhammed ORTAÇ / Yazılım ve Teknoloji Politika Kurulu Yöneticisi

Son zamanlarda yaygın olarak kullanılan İHA ve SİHA’ların yazılım dilleri nelerdir aynı zamanda bu araçların hacklenme riski ne düzeydedir soruları merak ediliyor. Bu yazıda 2 soruya etraflıca yanıt verme gayretinde olacağız.

İHA ve SİHA’larda kullanılan yazılım dilleri, sınırları zorlayan bir maceranın kapısını aralıyor. Bu diller, hayal gücünüzü sınırlarınızın ötesine taşıyor ve inanılmaz bir potansiyel sunuyor. Gökyüzündeki bu teknoloji harikaları, yazılım mühendislerinin ellerinde hayat buluyor ve dünyayı değiştirecek yeniliklere yol açıyor. İleri düzeyde performans, güvenilirlik ve ölçeklenebilirlik sağlayan bu diller, sıra dışı yetenekleriyle heyecan verici bir geleceği şekillendiriyor. İHA ve SİHA’ların başarısı için yazılım dilleri, temel taşlarıdır ve bu alanda yapılacak her adım, büyük bir dönüşümün parçası olacaktır.

Peki, bu akıllı makinelerin başarısının arkasındaki yazılım dilleri nelerdir?

İHA ve SİHA’lar arasında en popüler yazılım dillerinden biri hiç şüphesiz C/C++. Bu diller, hava araçlarının görev yönetimi, uçuş kontrolü ve veri işleme gibi kritik işlevlerini yerine getirmelerine olanak tanır. C/C++, düşük seviye programlama yetenekleri ve hızlı çalışma zamanı performansıyla öne çıkar. Ayrıca, geniş bir geliştirici topluluğu ve kütüphane desteği de bulunur. DJI Phantom serisi gibi ünlü bir İHA, C/C++ dilini kullanır. DJI Phantom, uçuş kontrol sistemi sayesinde sensörlerden veri alır, motorları kontrol eder ve uçuşun stabilitesini sağlar. C/C++, gerçek zamanlı işlemler için idealdir ve hava araçlarının en güçlü müttefiklerinden biridir. Bir diğer önemli yazılım dili ise Python’dır. Python, İHA ve SİHA’ların yazılım geliştirme sürecinde giderek daha fazla tercih edilmektedir. Bunun nedeni, Python’ın kolay anlaşılabilir ve okunabilir söz dizimi, zengin kütüphane desteği ve hızlı prototipleme yetenekleridir. Python, görev planlama, veri analizi, yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi alanlarda İHA’ların yeteneklerini genişletmek için kullanılır. Örneğin, ArduPilot projesi, Python dilini kullanarak İHA’ların otomatik uçuş kontrollerini gerçekleştirir. Python, İHA’ların uçuş planlaması, veri analizi ve görüntü işleme gibi işlevlerini yerine getirmede önemli bir rol oynar. Ayrıca, Python’ın okunabilirliği ve hızlı prototipleme yetenekleri, geliştiricilerin daha verimli çalışmasını sağlar. MATLAB ve Simulink, İHA ve SİHA’larda model tabanlı tasarım ve simülasyon süreçlerinde yaygın olarak kullanılan yazılım araçlarıdır. MATLAB, matematiksel hesaplamalar ve algoritmaların geliştirilmesi için idealdir. Simulink ise sistem modellerinin oluşturulması ve simülasyonu için kullanılır. Bu araçlar, hava araçlarının davranışının ayrıntılı bir şekilde analiz edilmesine olanak tanır. Örneğin, Simulink ile İHA’ların kontrol sistemlerinin tasarımı ve testi gerçekleştirilebilir. Gerçek dünya senaryoları simüle edilerek hava aracının davranışı analiz edilebilir. MATLAB ise veri analizi, matematiksel hesaplamalar ve algoritma geliştirme için kullanılır. İHA’ların karmaşık hesaplamalarını kolaylaştıran bu araçlar, mühendislerin hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine yardımcı olur. Son olarak, güvenlik kritik sistemlerde sıkça kullanılan Ada dilinden bahsedelim. Ada, özellikle askeri ve sivil havacılık projelerinde tercih edilen bir programlama dilidir. Ada dilinin güvenlik ve doğruluk özellikleri, İHA ve SİHA’lardaki yazılımların hataları en aza indirmesini sağlar. Havada güvenlik konusu önemli olduğunda Ada, güvenlik odaklı yazılım geliştirmek için mükemmel bir seçenektir. Söylentiye göre, Ada dili, uçan araçlar dünyasında “havadaki bir kalkan” olarak tanımlanır. Hava aracının yazılımının hatasız ve güvenli bir şekilde çalışmasını sağlayan Ada dilinin, İHA ve SİHA’ların yolculuklarında güvenliği sağlamak adına önemli bir rolü vardır.

Güvenlik Problemi Var Mı?

Savunma teknolojileri alanındaki gelişmelerle beraber İHA kullanımı birçok alanda ciddi ölçüde arttı. Maliyet açısından avantaj sağlayan bu araçlar acaba sanıldığı kadar güvenli mi? Geçtiğimiz günlerde bu alanda araştırmalar yapan bir uzman, İHA’larda ciddi güvenlik açıkları olduğunu tespit etti. Araştırmacının iddiasına göre; dolandırıcılar ve siber suçlular uçağın sistemini bir mil öteden çökertip, yönetimini ele geçirebilirler. Geçtiğimiz günlerde, güvenlik alanında başlıca konferanslardan olan RSA’da, güvenlik araştırmacısı Nils Rodday, 30-35 bin dolarlık bir İHA’daki güvenlik açıklarını buldu ve yalnızca taşınabilen bir bilgisayar ve USB bağlantısı kullanarak bir uçağın kontrolünün nasıl ele geçirilebileceğini gösterdi. Telemetri Kutusu olarak bilinen kontrol paneli ve uçak arasındaki iletişimde örneğin şifreleme sistemine ilişkin açıklar bulunduğunda, hackerlar kontrol mekanizmasından gelen navigasyon komutlarını taklit edebiliyor ya da gerçek operatörden gelen komutların alınmasını engelleyebiliyorlar. Rodday’e göre bu teknikle gerçek bir yöneticinin sistemde yapabildiği her şeyi sıradan bir kullanıcının yapması mümkün. 1 Kilometre Uzaktan Hackleyebiliyorlar Rodday elbette test ettiği uçakları veya onları satanların kimliğini açık etmiyor. Ancak Rodday’in bu deneyden kazançlı çıktığı aşikar. İsmi verilmeyen bir İHA üreticisi Rodday’e borcu karşılığında pahalı quadcopterları test etmesi için gizli bir anlaşma imzalattı. Rodday’e göre çalıştığı İHA’lar ciddi güvenlik açıkları barındırıyor. Örneğin bazı modellerde Wi-Fi bağlantısı şifrelemesi o kadar zayıf ki dakikalar içerisinde kırılabilir. Daha da kötüsü, saldırganlar Wi-Fi bağlantısına seri saldırılar yaparak kullanıcıyı ağdan atıp, kontrolü ele geçirebilirler. Rodday bu konuyla ilgili farklı senaryolardan da bahsediyor. Örneğin uçaktan 1 kilometre uzakta bulunan bir hacker, ağ üzerinde, uçağı yeniden yönlendirici komutlar gönderebilir. Daha kötüsü, kontrolü ele geçirip uçağı rotasından çıkarabilir ve hatta bir binaya çarpması için yönlendirebilir. Mevcut İHA’ların Güvenlik Açıklarını Kapatmak Pek de Kolay Değil Rodday’in uçak üreticilerini güvenlik açıkları konusunda uyarmasının ardından, üreticiler bir sonraki serilerde bu sorunların çözüleceği iddiasındalar. Ancak halihazırda kullanımda olan İHA’lar için bir düzeltme yapmak çok da kolay değil. Şunu unutmamak gerekir ki, Rodday’in bulduğu güvenlik açıkları yalnızca test ettiği uçaklarla sınırlı olmayabilir. Benzer güvenlik açıkları, belki de şu an kullanılan birçok İHA’da zaten var. Ancak Rodday üreticilerle bu konu hakkında bağlantı kurmaya çalışmasına rağmen onlardan bir dönüş alamadığını belirtiyor. Aslında Rodday, İHA’ların siber güvelik açıkları konusunda çalışan ilk uzman değil. Daha önce Samy Kamkar, 2003 yılının sonlarında Parrot AR’nin ucuz ve yaygın olarak kullanılan İHA’larındaki kablosuz bağlantısının tamamen güvensiz olduğunu ortaya çıkardı. Bu alanda çalışan uzmanların araştırmaları aslında en pahalı uçakların büyük güvenlik problemleri olduğunu kanıtlar nitelikte. Uzmanların aklındaki en kötü senaryo ise çok pahalı ve büyük uçakların ele geçirilmesi yönünde.

Similar Posts

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir