Emre IRMAK / Youth Think Tank Yönetim Kurulu Üyesi

Bu yazıya başlamadan önce anılarımı tazelemek ve gezimi tekrar gözümün önünde canlandırmak benim
için çok keyifliydi. Ancak zihnimdekileri toparlarken, gezi hatıralarımı anlatmadan önce, Rusya’nın
halihazırda bir savaş içerisinde bulunması ve bizden çok farklı bir kültüre sahip olması sebebiyle
Rusya’da garip bulduğum ve özellikle dikkatimi çeken toplumsal durumlar, günlük yaşantıya ilişkin
hususlar ve farklılıklar üzerinde durmak istedim. Devam yazımda gezdiğim şehirler olan Moskova ve St.
Petersburg’u derinlemesine ele alacağım..

İlk İzlenimler

Malumunuz olduğu üzere, Rusya-Ukrayna Savaşı 24 Şubat 2022’den bu yana devam ediyor. Rusya,
dünyanın diğer bir kutbu olan ABD ve Avrupa ülkeleri başta olmak üzere küresel anlamda tabiri caizse
bir tecrit yaşamakta. Asya’daki ortakları ve eski Sovyet devletleri haricinde dünya genelinde her anlamda
yalnızlaştırılan bir ülkeden bahsediyoruz. Devam eden savaşın getirdiği zor durumu henüz uçaktayken
dahi hissedebiliyorsunuz. Şöyle ki; normalde İstanbul ile Moskova arasındaki uçak seferleri 2 ile 2.5 saat
arasında sürmekteyken, mevcut savaş nedeniyle Rusya’ya giden uçakların Karadeniz üzerinden
geçişlerine müsaade edilmiyor. Bu sebeple İstanbul’dan kalkan uçağımız, güzel bir Karadeniz sahil şeridi
seyrinin ardından, Kafkaslar üzerinden bir rota belirleyerek yaklaşık 4.5 saatlik bir sürede Moskova’ya
ulaşıyor. Uçak yolculuğu esnasında Rusya topraklarındayken; dakikalarca hiçbir şehir veya yerleşim yeri
görmeden uçsuz bucaksız bozkır-step arazisi üzerinde ilerlemeniz, gerçekten çok büyük topraklara sahip
bir ülkede olduğunuzu iliklerinize kadar hissettiriyor.


Savaşın İnsanlar Üzerindeki Etkisi

Tabi haliyle, savaş gibi bir gerçeği bildiğinizden bu durumun insanlara yansıyıp yansımadığını da merak
ediyorsunuz. Şaşırtıcı bir şekilde, ne Moskova’da ne de St. Petersburg’da insanlar üzerinde bir savaş
psikolojisi veya gerginliği hissedilmiyor. İnsanlar sokaklarda eğlenmeye veya bir müzik duyduklarında
oynamaya meyilliler. Savaşın bu şehirlere uzak olmasından mıdır bilinmez, insanların gayet normal ve
sakin olduğunu, hayatın her yönüyle gayet normal seyrettiğine şahit olmak beni ziyadesiyle şaşırttı.
İnsanların zihninde “şu anda ülkemiz bir savaşta” olgusu yok diyebiliriz. Bu durum beni şaşırttığı için
birkaç Rus vatandaşına özellikle sorma gereği hissettim ve savaş hakkındaki düşüncelerini sordum. Bu
sorum üzerine, halkın, hükümetin ya da medyanın bu savaşı bir savaş olarak nitelendirmediğini, bunun
yerine “özel operasyon” olarak adlandırıldığını ve Ukrayna ile yaşananların da “savaş” olarak
nitelendirilmesine sıcak bakılmadığını ve savaş tanımlaması yapılmasının yasak olduğunu öğrendim.
Böyle bir tanımlama, Rusya’nın statü olarak Ukrayna’yı bir devlet olarak dahi görmemesinden
kaynaklanıyor.


Ruslar, Donetsk ve Donbas özelinde tüm Ukrayna’yı vatan toprağı kabul ediyor ve orada yaşayan
soydaşlarının adeta bir esaret içerisinde bulunduğunu, bu yüzden kurtarılması gerektiğine inanıyorlar. Bu
yönüyle durumu, Azerbaycan-Ermenistan arasında yaşanan Karabağ sorunu gibi gördüklerini
söyleyebilirim. Tabi dikkatimi çeken başka bir husus da savaşın uzaması nedeniyle Ruslar açısından
asker sorununun doğmuş olmasıydı. Şehrin lüks ve elit yerlerinde olmasa da, özellikle metro girişlerinde
ve daha alt tabakada yerleşik insanların dikkatini çekecek yerlerde askere alım ilanları mevcut. Metroda
bilet alınan elektronik ekranda, öncelikle Rus ordusunun askere çağrı mesajı sizi karşılıyor. Bu mesajda
yıllık 5.300.000,00 Ruble karşılığında orduya hizmet edebileceğiniz belirtiliyor. Yani Türk parasıyla
aylık 150.000 TL ücret karşılığında cephede savaşabilecek asker arayışı mevcut.


Yine Kızıl Meydan’da bulunan Devlet Tarih Müzesi, Rusya’daki en büyük ulusal tarih müzesi
niteliğinde. Müzenin arşivinde 5 milyondan fazla eser ve 14 milyon yaprak tarihi belge bulunmakta.
Müzenin en üst katı ise modern bir sergi alanı olarak düzenlenmiş olup, savaşa ilişkin eserler
sergilenmektedir. Sergide bulunan fotoğraflar ise propaganda aracı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca
savaşta kullanılan çeşitli silahlar ve savaş kalıntılarını da görebiliyorsunuz.


Moskova’dan St. Petersburg’a Tren Seyahati ve Uzun Bir Sohbet

Yine ülkenin ve insanların güncel durumunu gözlemlememe sebep olan güzel bir anı da Moskova’dan St.
Petersburg’a yaptığımız tren seyahatindeydi. Moskova gezimizi tamamlayıp St. Petersburg’a gitmek için
Sapsan (alacaşahin) isimli yüksek hızlı tren bileti aldık. Moskova ile St. Petersburg arasının yaklaşık 800
km olduğunu ve bu hızlı tren ile kolayca seyahat edilebileceğini belirteyim. Seyahat için trene
ulaştığımızda, karşılıklı olarak oturduğumuz bir hanımefendi dikkatimi çekti. Önündeki evraklarla
ilgilenen hanımefendiyi gördüğümüzde, eşime “avukat olabilir” şeklinde tahminimi söyledim.
Sonrasında hanımefendiye selam vererek mesleğini sorduk ve gerçekten de avukat olduğunu öğrendik.
Başka bir ülkede bir meslektaş ile tren yolculuğunda denk gelmek kaderin bir cilvesiydi. Sonrasında biz
de kendimizi tanıttıktan sonra samimi bir ortam oluştu. Rusya’nın genel durumu hakkında hanımefendiye
sorduğumuzda; “Rusya’nın totaliter bir ülke olduğunu kabul ettiğini, ancak liderleri olan Putin’e son
derece güvendiklerini ve Ukrayna ile oluşan savaş durumunun ise Ukrayna’nın provokasyonları
neticesinde gerçekleştiğini, özel operasyonun kesin zafer ile sonuçlanacağından emin olduklarını”
belirtti. Genel olarak dünyada avukatlar, muhalif kimlikleriyle ön plana çıksalar da tanıştığımız
avukatın orta yaşlarda olmasına rağmen totaliter olduğunu kabul ettiği bir lidere son derece destek
cümleleri kurması bizi şaşırttı açıkçası. Yine meslektaşımız, enteresan bir şekilde Rusya’ya ilişkin olarak,
her ne kadar Putin’in totaliter bir lider olmasına ve etrafında oligark zenginlerin de bulunmasına rağmen,
yönetimde olduğu tüm süreçte her zaman halkının yanında olduğunu, Rusya’nın çıkarları için kararlar
verdiğini ve tek maksadının bu olduğunu söyledi. Halkın da bu sebeple Putin’e itimat ederek onu
seçtiğini ifade etti. Muhtemelen Sovyet döneminden gelen mutlak otoriteye karşı kabulleniş ve itaatin
etkileri, meslek grubu , eğitim ve diğer durumlar fark etmeksizin halkın üzerinde etkiliydi. Enteresan
olan şu: şu anda halkın bunu bir zorlamayla değil, bile isteye seçmeleri ve desteklemeleriydi.
Ruslar milli varlıklarına son derece sahip çıkıyor.


Parantez açmamız gereken diğer bir husus ise, Soğuk Savaş döneminden beri dünyanın diğer bir kutbu
olan Rusya’nın milli varlığını ve millî kültürünü fark edilir şekilde muhafaza etmesiydi. Bizi en çok
zorlayan hususlardan birisi, insanların neredeyse hiçbirinin İngilizce bilmemesiydi. Ruslar, özellikle
İngiliz, Amerikan ve batı emperyalizminden kendilerini korumak maksadıyla dillerini çok önemsiyorlar.
Caddelerdeki yön tabelalarında, müzelerdeki bilgilendirme yazılarında, elektronik eşyalarda, yerel halk
tarafından işletilen dükkanların isimlerinde tamamen Rusça ile karşılaştık, ve çok nadir bir şekilde
İngilizce çeviri seçeneğine, desteğine denk geldik. Bir de Rusların Kiril alfabesi kullanmaları, iletişim ve
yön bulmada bizi ekstra zorlayan bir husus oldu. Ancak Kiril alfabesine ne kadar yabancı olsak da, Latin
alfabesiyle ortak harflerin varlığı ve öğrenmesinin zor olmayışı da işimizi kolaylaştıran bir etmendi.


İnternet Sansürü ve Yandex Kullanımı

Ayrıca Rusya’da kullanılan internette de ciddi bir sansür bulunmakta. Eğer VPN kullanmıyorsanız,
Facebook, Twitter, Instagram ve YouTube gibi global dünyada milyarlarca insan tarafından kullanılan
sosyal medya uygulamalarına erişim sağlayamıyorsunuz. Ancak Yandex, Rusya’da en yaygın kullanılan
bir arama motoru ve diğer tüm internet hizmetleriyle entegre bir şekilde çalışıyor. Yandex, özellikle
arama motoru ve harita uygulaması konusunda son derece gelişmiş. Birçok konuda Google’a ve Safari’ye
kıyasla daha pratik bir deneyim sunuyor. Ayrıca Yandex üzerinden kolayca taksi çağırabilir ve harita
uygulamasıyla hedeflerinize kolayca ulaşabilirsiniz. Yandex Haritalar o kadar gelişmiş ki, bir mezarlığa
gittiğinizde bile, orada bulunan naaşların kime ait olduğunu harita uygulaması üzerinden
görebiliyorsunuz. Ayrıca internet alışverişinde de Yandex adeta bir banka işlevi görüyor. Yapacağınız
yükleme ile Yandex üzerinden harcama gerçekleştirebiliyorsunuz.


Rusya’daki Yabancılar ve Sosyal Sorunlar

Son olarak Rusya’daki bir diğer dikkat çekici durum ise yabancılar meselesi. Moskova ve St. Petersburg
gibi büyük şehirlerde, özellikle Orta Asya ülkelerinden gelen çok sayıda yabancı bulunmakta. Rusya
İçişleri Bakanlığı’na göre, ülkede Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan’dan gelen 10,5 milyon göçmen
bulunuyor. Bunun önemli bir kısmının ise kayıtsız olduğu tahmin ediliyor. Özellikle Moskova ve St.
Petersburg’daki yabancı işçiler, alt sınıf işlerde düşük ücretle çalıştırılıyor. Halk arasında yabancı işçiler
ile ilgili tartışmalar da sıklıkla gündeme gelmekte. Halkın azımsanamayacak kesimi yabancıların
varlığından son derece rahatsız durumda. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, Rusya’da da yabancıların varlığı
ve iş gücüne katılması ve geri gönderilmesi meseleleri ciddi şekilde tartışılıyor . Özellikle Moskova ve
St. Petersburg’da taksilerin büyük kısmını yabancıların işlettiğini ve restoranlarda, petrollerde , otellerde
çalışanların neredeyse tamamı Orta Asyadaki ülkelerden gelen yabancılar olduğunu söyleyebiliriz.
Her ne kadar bir gezi yazısı yazmayı hedeflesem de Rusyanın güncel durumuna ait gözlemlerimi
önceleyerek paylaşmak istedim. Diğer yazımda Moskova ve St. Petersburg şehirlerini derinlemesine
anlatacağım. Sağlıcakla kalın.