Muhammed Emir AKYOL / Youth Think Tank Genel Sekreteri
- Orta Çağ dönemine ait dünyanın en büyük Türk-İslam mezarlığına sahip olan ilimiz….
- Dünya’nın ikinci büyük krater gölüne sahip ilimiz……
- Van Gölü’nün karadan 430 kilometre olan etrafının 245 kilometresine sahip olan ilimiz……
- Yakın geçmişte kar kalınlığının 2,5 metreye ulaştığı ilimiz……
Alt satırlara geçmeden önce yukarıdaki boşluklara tahminlerinizi alalım; alt satırlarda kaçta kaç yaptığınızı tespit edebilirsiniz..
Gezi yazısı serimizin beşincisiyle karşınızdayım. Son yazımız bir haftada Avrupa’da bir sonraki yazının Bitlis üzerine olacağını ifade etmiştim. Bu ifadem ve yukarıda yer alan soruların ikincisi olmasa yukarıdaki boşluklara Bitlis tahminini yürütmek zor olabilirdi. Bunun bir çok sebebi olabilir ancak bunların başında şüphesiz Bitlis turizminin çeşitli sebeplerle hakkının yeterince teslim edilmemesini sayabiliriz. Yaklaşık 15 aydır Bitlis’te çalışıyor olmam yazının konusunda muhakkak etkili ancak buraya yerleştiğim andan itibaren beklentilerimin çok ötesinde bir şehirle karşılaştığımı ifade edebilirim. Kültürü, kış turizmi, mutfağı ve Türkiye’nin en büyük gölüyle harmanlanmış; etkileyici bir ilimiz Bitlis. Bu yazıda Bitlis’ten bahsedip buraya gelirseniz neler yapabileceğinizi ele alacağız.
Bitlis Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan; nüfus ve yüzölçümü bakımında mütevazı ancak tarihi açıdan son derece köklü bir şehir. Ahlat ilçesinde yer alan Selçuklu Mezarları bunu kanıtlar nitelikte. Bununla birlikte çok sayıda önemli şahsiyet de burada yaşamış; topraklara maneviyat tohumları ekmişler. Özellikle çarşı denen alana ve Selçuklu mezarlarına ziyaret gerçekleştirirseniz Bursa’da, Konya’da ve Erzurum’da soluduğunuz havanın bir benzerini burada da teneffüs edebilirsiniz. Bu şahsiyetlerin başında Feyzullah el Ensari geliyor. Muhtemelen bu isimle ilk kez karşılaşmış olabilirsiniz. Aslında çok yakından tanıdığımız bir ismin kardeşinden söz ediyorum. İstanbul ziyaretlerinizin vazgeçilmez ismi Eyyüb el Ensari’nin kardeşi… İsmini erken yaşta şehit olmasından ötürü duymamış olmanız mümkün. Halid bin Velid’e bağlı İyaz bin Ganem komutasındaki orduda Diyarbakır civarlarında genç yaşta şehit olan Feyzullah el Ensari Bitlis’te metfun. 2018’e kadar atıl halde bulunan türbesi 2018’de restore edilmiş. Bir Bitlis tabiriyle çarşı merkezde yer alan bu türbeye muhakkak uğranmalı.

Bitlis’te Metfun Feyzullah el Ensari Türbesi İç Mekan

Bitlis’te Metfun Feyzullah el Ensari Türbesi Dış Mekan
Bunun yanında İslam’a önemli hizmetlerde bulunan manevi şahsiyet Said Nursi’de Bitlisli. Bitlis’in Hizan ilçesine bağlı Nurs köyünde dünyaya gelmiş; Allah’ın buyruklarını anlatmanın güç olduğu bir dönemde kritik faaliyetlerde bulunan üstadın köyü de listenizde yer almalı.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi’nin Doğduğu Köyden Bir Kesit
Feyzullah el Ensari ve Said Nursi dışında tek bir isimle ifade edemeyeceğimiz ancak köklerimizin uzandığı, binlerce önemli şahsiyetin yattığı devasa bir mezarlık da Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunuyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesinde yer alan Ahlat Selçuklu Mezarları uhrevi iklimiyle dört bir yanınızı sarıyor. Ahlat kaynaklarda Anadolu’nun tapusu ve Türklerin Anadolu’ya giriş kapısı olarak nitelendiriliyor. Mezarlık içerisi ise 210 dönümlük alan ve 8200 mezar taşından meydana geliyor. Yaklaşık 1000 yıla dayanan geçmişi ve 3,5 metreye varan taş uzunlukları ile ziyaret edilesi bir alan olduğunu ifade edebiliriz. Bununla birlikte 23-25 Ağustos tarihleri Ahlat’ta Malazgirt Zaferi’nin kutlamaları gerçekleştiriliyor. Ziyaretinizi bu zamana denk getirirseniz millet bahçesinde çok sayıda etkinlikle kutlanan bu şenliğe dahil olabilirsiniz.

Anadolu’nun Orhun Abideleri: Ahlat Selçuklu Mezarlığı

Malazgirt Zaferi’nin Kutlandığı Millet Bahçesi, Çarho Mevki
Ahlat’tan sonra ziyaret edeceğiniz bir diğer önemli nokta da Norşin Medresesi olmalı. Bitlis’in Güroymak ilçesinde yer alan medresede 250 yıla yakın süredir ilim faaliyetleri eksiksiz şekilde sürüyor. Abdurrahman-i Taği ile başlayan bu ilim serüveni seyda lakabıyla anılan alimler vasıtasıyla bugüne kadar kesintisiz gelebilmiş. Çevre illerden talebelerin de yoğun şekilde rağbet ettiği medreseyi ziyaret edebilir, Abdurrahman-i Taği’nin ruhuna fatiha okumak ve hizmetleri için teşekkür etmek için de türbesini uğrayabilirsiniz.

Şeyh Abdurrahman Taği Medresesi, Güroymak
Manevi anlamda ziyaret etmenizi önereceğimiz son nokta ise şehrin merkezinde yer alan Bitlis Ulu Cami. Anadolu’nun en erken eserlerinden olan bu cami şehrin tam kalbinde yer alıyor diyebiliriz. Cami eksenli bir hayat planı doğrultusunda çevresinde evler, dükkanlar var. Selçuklu mimarisinin özelliklerini ziyadesiyle yansıtan bu mabedi ziyaret etmeden Bitlis’ten dönmeyin.

Bitlis Ulu Cami’den Bir Kesit
Fark edileceği üzere manevi mekân sıralaması epey uzun. Bununla birlikte yazı hacmini okunamaz bir seviyeye getirmemek için buraya yazmadıklarım da var. Ancak ziyaretiniz esnasında mutlak suretle ifade ettiğim yerleri görmenizi tavsiye edebilirim. Şehrin manevi önderlerine vefa göstermek mühim.
Tabi Bitlis sadece mezarlardan, medreselerden ve camilerden oluşan bir il değil. 1545 metrelik rakımı ve arazisinin %71’lik kısmının dağlık olmasıyla akıllara kar ve kış turizmi geliyor olmalı. Bitlis küresel ısınma ve iklim değişikliklerinden nasibini almış olsa da yakın geçmişte kar kalınlığının 250 cm’yi (10.01.2013 tarihinde) bulmasıyla en çok ve yoğun olarak kar yağan illerin üst sıralarında geliyor. Karın geçmişte ciddi seviyelere ulaştığı ve hayatı durdurduğuna dair çok sayıda yaşantı da dinledim. Öyle ki şimdilerde şehrin içinde kalsa da bölgenin İpek Yolu üzerinde yer almasından hareketle çok sayıda hana rastlayabilirsiniz. Başhan, El Aman Hanı bunlardan bazıları. Kış şartları oldukça çetin ve rüzgarlar bölgede sert. Gündelik hayatta oluşan aksaklıkların yanında turizm bağlamında eşsiz bir imkân. Haberlerde Uludağ’a beklenen kar yağmadı gibi ifadelerle karşılaşılabilirken burada öyle bir sorun yok. Temel sorun imkânlarla donatılmış bir kayak merkezinin olmayışı. Şehirde pistler var ancak otel altyapısı ve kayak takımı kiralama gibi fırsatlar henüz olgunlaşmamış. Bitlis Eren Üniversitesi’nin içerisinde de bir pist var. Bu pistin yıl içerisinde aktif kullanılacağı ve kurs açılacağına dair bir gündem var. Off the record bilgi olarak verelim. Makul bir ücrete kış turizmi yapmak, kadim bir şehri ziyaret etmek ve kayak öğrenmek isterseniz Bitlis Eren Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi’ni (BESEM) takip edebilirsiniz. Kış ayları için bir kurs planlanıyor.
Kayak faaliyetlerinin yanında deniz tadında bir göl deneyimi için de Bitlis bir numara diyebiliriz. Van Gölü’ne kıyısı olan Ahlat, Adilcevaz ve Tatvan;’da (toplamda 245 kilometrelik kara sınırı) ufuk çizgisini görebilirsiniz. Öyle ki buralarda Van Gölü yerine Van Denizi tabiri de kullanılıyor. Su hijyen bakımından Tatvan’da pek istendik seviyede değil. Ahlat ve Adilcevaz’ın sakin yerlerinde sodalı su deneyimi edinebilirsiniz. Ayrıca Adilcevaz’da su sporları ve dalış imkânı bulabileceğiniz bir tesis olduğunu da ekleyelim.

Bitlis’in En Gelişmiş İlçesi Tatvan: Van Gölü’nün Kıyısında Bir Yerleşim Alanı. Kadraja Süphan Dağı da Girmiş
Gelelim her yaz ayında ayı videolarıyla ulusal basına yansıyan Nemrut Krater Gölü’ne. Volkanik bir dağın patlamasıyla oluşan bu göl dünyanın ikinci büyük krater gölü. En büyüğü Toba Krater Gölü Endonezya’da. Nemrut Krater Gölü’ne Tatvan’dan yaklaşık 20 kilometrelik bir tırmanışla ulaşılıyor. Araç yolu olmakla birlikte yolun pek düzgün olmadığını eklemekte yarar var. Nisan ayının sonuna kadar karla kaplı olan bu alan Mayıs sonrasında ziyarete uygun. Haberlere yansıdığı üzere ayılarla da karşılaşılması olası. Temkinli olmakta yarar var.

Dünya’nın İkinci Büyük Krater Gölü: Nemrut, Bitlis
Yazımı gezilerin olmazsa olmazı yemek önerisiyle nihayete erdireceğim. Bitlis’in en meşhur yemeği büryan. Oğlak etinden yapılan bu yiyecek genellikle sabahın erken saatlerinde tüketiliyor. Şimdilerde porsiyonunu 350 lira seviyesinde. Gelmişken denenmesi gerekenler arasında. Bunun dışında öneri listelerinde pek rastlanmayan leziz bir ürün daha var: Kıymalı ekmek. Bitlis’te lahmacun kültürü pek yaygın değil. Onun yerini kıymalı ekmek almış gibi duruyor. Hazır olarak temin edebileceğiniz bir ürün olmakla birlikte kasaplar vasıtasıyla iç hazırlatıp herhangi bir ekmek fırınında kendiniz de yaptırabilirsiniz. Limon ve ayranla iyi bir trio olduğunu ifade edebiliriz.

Bitlis ve Siirt Arasında Tatlı Bir Çekişmeye Sebep Olan Yemek: Büryan

Bitlis’e Has Bir Lezzet: Kıymalı Ekmek
Özetlemek gerekirse Bitlis birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü ve kadim bir şehir. Tarihi yerleri, kış turizmine müsait yapısı, zengin mutfağı, manevi şahsiyetleri ve deniz tadında gölüyle gezginlerin uğrak noktası olması gereken bir kent. Bununla birlikte şehrin turizm potansiyelini tam manasıyla yerine getirebilmesi için Bitlis Valiliği ve Bitlis Eren Üniversitesi var gücüyle çabalıyor. Öyle ki geçtiğimiz yıl Bitlis Eren Üniversitesi turizm alanında ihtisaslaştı. Bu kapsamda Van Gölü’nün turizme kazandırılması, Güroymak’taki sıcak su kaynaklarının değerlendirilmesi, kayak merkezi noktasında bir atılım yapılması ve şehrin otel kapasitesinin arttırılması gibi çok sayıda proje var. Bunların hayata geçmesiyle gezginlerin çok sık şekilde ziyaret ettikleri şehirler arasında üst sıralarda Bitlis’i görebiliriz. Bitlis’e gelecekler için önerilerimizi şu şekilde sıralayalım:
- Feyzullah Ensari, Ulu Cami, Abdurrahman Taği Türbesi ve Nurs Köyü’nü ziyaret edin.
- Büryan ve kıymalı ekmek yiyin.
- Toplu taşıma imkânları pek gelişmediğinden özel araç kullanın.
- Konaklama için kamu tesisleri ideal (Bitlis Eren Üniversitesi Yahya Eren Konukevi, Öğretmenevi, Polisevi)
- Nemrut Krater Gölüne çıkın ancak ayılara dikkat edin.
- Anadolu’nun tapusu Ahlat’ta Selçuklu Mezarlarını ziyaret edin.
- Ahlat ve Adilcevaz’ın sakin noktalarında Van Gölü’ne girin.
- Bitlis’in yüksek bir noktasında minareleri sayın.