İbrahim KOTAN / Hak ve Hürriyetler Politika Kurulu Yöneticisi
Türkiye ile Filistin arasında deniz yetki anlaşması olması ne anlama gelir? Soykırım nasıl engellenir?
Filistin, kara sınırlarının yaklaşık 10 katı büyüklüğünde bir deniz sahası kazanır. Bu anlaşmayla, Filistin elinde uluslararası geçerliliği olan bir belgeye sahip olur ve bu alan üzerinde: “Burası benim sınırım, burada petrol ve doğalgaz çıkartılamaz” diyebilir. Filistin’in Türkiye ile deniz komşusu haline gelerek “Türkiye, kara komşusuna nasıl duyarsız kalamazsa, denizdeki komşusuna da duyarsız kalamayacaktır” ifadesi ortaya çıkar. Bu anlaşma ile Filistin hem denizlerdeki hakkını hem de Gazze Şeridi’nin kendine ait olduğu hukuken tescillenmiş olur.
Libya ile yapılan deniz anlaşmasındaki gibi bir anlaşmanın Filistin’le yapılabilir. Libya’yla yaptığımız anlaşma, bölgedeki güç dengelerini değiştirdi. Aynı şekilde, Filistin’le yapılacak bir anlaşma da Doğu Akdeniz’deki oyunları bozacaktır. Bu anlaşma, Filistin’e önemli ekonomik ve stratejik avantajlar sağlayacaktır. Filistin, kara sınırlarının 10 katı büyüklüğünde bir deniz sahasına sahip olacak. Böylece hem deniz alanlarını savunabilecek hem de kendi doğal kaynakları üzerinde söz sahibi olabilecek.
Gazze ile Batı Şeria arasında İsrail toprakları var. Bunu haritaya bakmadan yorumlamak ve görüş bildirmek anlamsız olur. Zannediliyor ki Filistin bir bütün ve rahatlıkla seyahat edilebilir, gidilip gelinebilir ama öyle değil. Batı Şeria’daki bir Filistinli, Gazze’deki akrabasını görebilmek için İsrail topraklarından geçmek zorunda. Buradan geçemez, bu kadar acı bir durum söz konusu. Gazze denize kıyısı olan tek yerdir. Filistin’in denize kıyısı olan tek yeri burasıdır. Gazze deniz yoluyla dışarıya bağlantısı olan da tek yerdir. Gazze’nin bu kıyı şeridine sahip olması Filistin bakımından hem stratejik hem ekonomik açıdan çok önemli. Bu kıyı şeridinin hemen önünde çok zengin petrol, doğalgaz yatakları vardır. Bu petrol ve doğalgaz yataklarına İsrail sahip olmak istiyor.
Peki Nasıl Olacak ?
Libya’daki gibi bir pozisyon da oluşturulabilir. Burada İsrail faktörü de anlaşmaya engel değil. Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na (East-Med) Filistin üye olabiliyorsa bizimle de anlaşma imzalayabilir. East-Med üyeliği, Filistin’in Doğu Akdeniz’de kıyısı olan başlı başına uluslararası bir birim olduğunun göstergesidir. Böyle bir anlaşma, East-Med üzerinden Türkiye’ye karşı oynanan oyunu lehimize çevirebilir. Bizim açımızdan stratejik bir satranç hamlesi olacaktır.
Filistin BM tarafından devlet olarak tanımlanmadığı için bu anlaşma geçerli olur mu ?
Bir devletin devlet olabilmesi için BM tarafından tanınması şartı yok. 1933 tarihli Montevideo Sözleşmesi’ne göre sınırları, halk niteliği kazanmış insan topluluğu ve bir yönetimi olması yeterli. Gazze’de tüm bunlar var. Tayvan buna örnek. O zaman bu anlaşmayı imzalayabiliriz. Sadece BM nezdinde kayda geçiremeyiz. Önemli olan anlaşmadır. KKTC ile 2011’de imzaladığımız kıta sahanlığı sınırlandırma anlaşması da buna en büyük örnektir. Bu anlaşma, KKTC de BM üyesi olmamasına rağmen geçerlidir.
