Muhammed Emir AKYOL / Youth Think Tank Genel Sekreteri
Sağlık koşullarında gelişmeler, teknolojideki büyük atılımlar ve refahın artışıyla yaşam beklentisi arttı. Halihazırda insan ömrü geçmişle mukayese edildiğinde çok daha uzun. Uzun yaşamın çokça avantajından söz edebiliriz. Bununla birlikte son dönemlerde yaşlı nüfusun artışı sıklıkla gündeme geliyor. Ülkemiz özelinde orta yaşın yükselişte ve nüfus artış hızının düşüşte olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu yazımızda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerini baz alarak birtakım çıkarımlarda bulunacağız.
2024 Verileri:
TÜİK’in yakın zamanda açıkladığı verilere göre nüfusumuz 85.664.944 kişi. Nüfus artış hızına dair veriler ise giriş kısmında bahsettiğimiz endişeyi doğrular nitelikte. 2008’de binde 13.1 olan artış hızı 2019’da 13.9 ile zirveyi görmüş; 2023’te 1.1’e gerilemiş. Mevcut sayı ise binde 3.4. Kısmi bir yükselişten söz etsek de ortanca yaşın geldiği durum göz önüne alındığında genç nüfusta daralma riskinin sürdüğünü ifade edebiliriz.

Nüfus artış hızı madalyonun bir yüzü. Diğer tarafta ise evlenme istatistiklerine bakmak demografik kış fenomenine daha bütüncül şekilde yaklaşmayı sağlayabilir. Kaba evlenme hızı istatistikleri düşüş trendini gözler önüne seriyor. 2001’de binde 8,35 olan evlenme hızı 2024’te 6,65’e gerilemiş durumunda.

Bununla birlikte boşanma istatistikleri de tüyler ürpertici nitelikte. 2024’te 187.343 kişi boşanmış ve boşanma hızı binde 2,19’a dayanmış.

İki veriyi bir araya getirdiğimizde evlenme hızında düşüş, boşanma hızında artış var. Bir taraftan da ortalama ilk evlenme yaşı artış eğilimini sürdürüyor. Bu yaş erkeklerde 28,3, kadınlarda 25,8’e dayanmış durumda.

Verilerin tamamı nüfus artış hızının dibi görmesinde bir etken. Bu noktada ekonomi, iş gücü, ruh sağlığı, eğitim ve genel sağlık boyutlarında nüfusun yaşlanmasının ciddi getirileri olacağını söylemek zor değil. Bu sebeple bakanlık seviyesinde atılan adımlar (evlilik kredisi, doğum izni) son derece kıymetli ancak geliştirilmeli. Gençlerin evliliğe teşvik edilmesi, boşanma oranlarının düşmesi için aile güçlendirme programlarının işe koşulması önemli bir gereklilik olarak dikkat çekiyor. Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2030 için %12.9, 2040 için % 16.3, 2060 için %22.6 ve 2080 için % 25.6’ya yükselmesinin beklendiği ifade ediliyor. O halde atılacak adımlar vesilesiyle nüfus piramidini şişkin yapıdan kurtarmanın tam da zamanı..
Kaynaklar: