İbrahim KOTAN / Hak ve Hürriyetler Politika Kurulu Yöneticisi
Beşinci Kol Nedir ?
Beşinci kol ifadesi ilk olarak İspanya’da General Francisco Franco tarafından 1936-1939’daki İspanya İç Savaşı sırasında kullanıldı. Franco’nun orduları, Cumhuriyetçilerin kontrolünde olan Madrid’e saldırırken, “Şehri dört koldan kuşattık, beşinci kolumuz da içeride” ifadesi saldırılan kentin içindeki Franco’ya bağlı istihbaratçıların hamlelerini anlatıyordu. Franco’ya bağlı istihbaratçılar şehirde bir ayaklanma çıkarmış ve Madrid’in düşmesine yardımcı olmuşlardır.
Beşinci kol faaliyetinin örnekleri Franco’dan önce de tarihte yer alıyor. Spartalıların Truva atı, Romalıların, Kavimler Göçü sırasında Roma topraklarına giren kavimler arasında huzursuzluk çıkartarak onları kendi topraklarından uzaklaştırması bu faaliyete örnek olarak gösteriliyor. Bu kavram ilk kez General Franco tarafından İspanya İç Savaşı sırasında söylenmiştir denilse de Napolyon Bonapart’ın İtalya’yı yendiğinde söylediği şu sözler ile başladığı da doğru gibidir:
“Müstahkem yani korunaklı Roma’yı nasıl aldınız? Dışarıda askeri dört kolla içeriden de beşinci kolla kuşatarak.”
Bu tabir, ülke içindeki düşman ülke yandaşlarının tanımlanmasında kullanılır, daha doğrusu bu yöntem, bir ülkeye askeri müdahale yapmadan önce o devletin içinde, propaganda, casusluk, sabotaj ve istihbarat ve benzeri yollarla içten yıkmak içindir.
Beşinci Kolun Çalışanları:
- Özel olarak yetiştirilmişler: Bunlar beşinci kol teşkilatının en değerli çalışanlarıdır. Ekibin beynini oluştururlar.
- Etnik bir grubun temsilcileri
- Devlete karşı muhalefet eden kişilerin kendileri ile aynı görüşe sahip olan kişileri devlete karşı örgütlemesi ve aynı zamanda gerektiğinde dış destekçilerle birlikte iş birliğinde bulunması
- Yabancı bir devletin çıkarları uğruna kendi ülkesinin aleyhinde gizlice çalışan politikacılar
- Bilim zümresi, sanatçılar, film yıldızları: Bu kişiler daimi görevli olmayan daha çok tek ya da birkaç görev için ülkeye sokulan şahıslardır.
- Yerli unsurlar: Bunlar çoğunlukla ayrı bir ideolojiyi benimsemiş devlet otoritesine aykırı hareket edenler ya da devletin yaptıklarından hoşlanmayanlardır.
- Çıkarcı kesim: Bu kişiler çıkarları için parayla satın alınır ve her türlü işte kullanılabilirler.
- Hiç bilmeyerek alet olanlar
Silahları Nedir?
Birincisi; medyadır. Genel ahlakı bozucu ve kültür seviyesini düşüren yazılı ve görsel materyaller üretir.
İkincisi; modadır. Moda beraberinde israf ve lüksü getirir.
Üçüncüsü; şans oyunları ile insanları kolay para kazanmaya teşvik edilmesidir.
Dördüncüsü ve en tehlikelisi; gençliği ahlaksızlaştırmak için uyuşturucu, fuhuş ve eğlence düşkünü haline getirmektir. Sonuçta beşinci kol faaliyetleri ile halkı birbirine düşürmek için ahlaksız ve bilgisiz bir gençlik, sadakatsiz bireyler ile bozuk bir toplum yaratmak hedeflenir. Beşinci kol faaliyetleri ile, ahlaksız ve bilgisiz bir gençlik, sadakatsiz bireyler, fizyolojik ve psikolojik açıdan rahatsız bir toplum oluşturmaya çalışılır. Beşinci kol faaliyetlerine farkında olmadan maruz kalan ülkelerde sonunda sosyal patlamalar ortaya çıkması sağlanır.
Türkiye’de Sağ-Sol, Türk-Kürt, Sünni-Alevi ayrışmalarının temelinde de yine beşinci kol faaliyetleri yatmaktadır. Kültürel açıdan kozmopolit bir yapısı olan Türkiye’de farklı etnik ve mezhep aktörleri arasında ayrışmalar çıkarılmış ve bu ayrışma hareketleri diğer ülkeler tarafından zaman zaman gizli ya da aleni şekilde desteklenmiştir. Bu desteklenme ile birlikte darbeler, terör olayları ve bazı illerde iç karışıklıklar yaşatılarak ülke iç sorunlara mahkûm edilerek bir anlamda kontrol altında tutulmuştur.
Yakın Tarihte Beşinci Kol Faaliyetleri:
Beşinci kol faaliyetlerine ilişkin en somut güncel örneklerden biri olarak Otpor hareketi Ekim 1998 yılında Belgrad Üniversitesi’nde Slobodan Milosevic’e karşı öğrenci hareketi olarak kurulmuştur (CANVAS). Mevcut yönetimine karşı şiddetsiz direniş olarak isimlendirdikleri öğrenci hareketi ile muhalefet etmeye başlayan harekete 2000 seçimleri öncesi 70.000 kişi katılmış ancak seçim sonucunda yenilgiyi kabul etmeyen Milosevic ve yönetimine karşı binlerce kişi Belgrad’ı işgal edecek düzeyde protestolara başlamış ve Sırbistan’da hayat durma noktasına gelmiştir. Öğrenci hareketi olarak başlayan Otpor, Open Society Foundation’nın da aralarında bulunduğu birçok STK’dan finansal destek alarak Mısır, Tunus, Türkiye, Lübnan ve daha birçok ülkede yaşanılan protesto gösterilerinde, protestoculara eğitim, finansal destek sağladığı iddia edilerek tüm dünyada aktif şekilde faaliyet göstertecek düzeye ulaştığı söylenilmektedir.